
Fahreddin er-Râzi'nin Önerme ve İdrak Anlayışı
İSAM ilmî toplantılarının yirmi dördüncüsü 11 Nisan 2025 Cuma günü Cüneyt Kaya'nın moderatörlüğünde Fatma Karaismail ve Hasan Korkmaz tarafından yapılacak sunumlarla panel formatında gerçekleştirilecektir.
SUNUMLAR HAKKINDA
Dr. Fatma Karaismail
Fahreddin er-Râzî’nin Önerme Anlayışı
İbn Sînâ (ö. 428/1037), varlık-mahiyet ayrımı ve beş tümel teorisini merkeze alarak geliştirdiği mutlak ve modal önerme anlayışı sayesinde önermelerin çeşitleri, çelişki, düz ve ters döndürme, mutlak ve modal kıyaslar gibi konularda kendinden önceki mantıkçılardan büyük oranda ayrılmış, kendisinden sonraki İslam mantık geleneğini de derinden etkilemiş bir filozoftur. Bu etkinin sonraki dönemlere aktarılması açısından başlangıç noktasında ise İbn Sînâ’nın eserlerine yazdığı eleştirel şerhlerle tanınan büyük kelâmcı Fahreddin er-Râzî (ö. 606/1210) yer almaktadır. İslam mantık tarihinin dönüm noktaları olarak değerlendirilen İbn Sînâ ve Fahreddin er-Râzî bağlamında önerme ve modalite konusunun ele alınacağı bu konuşmada başlıca iki soruya odaklanılacaktır. Bu sorulardan ilki, Râzî tarafından büyük oranda hatları belirginleştirilen İbn Sînâcı önerme sisteminin ortaya çıkmasındaki temel etkenlerin neler olduğudur. Bu etkenlerin incelenmesi hem İbn Sînâcı modal mantık sisteminin mahiyetinin anlaşılması hem de İslam filozoflarının modal mantık anlayışlarıyla yakından ilgili olan metafizik ve epistemolojiyle ilgili kabullerin ortaya çıkarılması açısından son derece önemlidir. İkinci soru ise genel olarak önermeler, özelde ise modal önermeler bağlamında Râzî’nin, İbn Sînâ mantığı karşısında nasıl bir konuma sahip olduğuyla ilgilidir. Bu sorunun cevaplandırılması ise sadece İbn Sînâ’nın genel hatlarını belirlediği modal mantığın Râzî tarafından nasıl değerlendirildiğini göstermeyecek aynı zamanda Râzî sonrasında modal mantık bağlamındaki tartışmaları anlamak için de önemli bir veri sağlayacaktır.
Dr. Hasan Korkmaz:
İdrak ve İzafet: Fahreddin Râzî’nin Bilgi Tasavvuru
Sunumda Fahreddin er-Râzî’nin idrak tasavvuru bağlamında tevarüs ettiği kelâmî ve felsefî iddialara yönelik kabul ve eleştirileri ele alınacaktır. Bu bağlamda Râzî’de idrakin sırf izafet olduğu iddiası esas alındığında açığa çıkan ontolojik ve epistemolojik uzantılar üzerinde durulacak. Sırf izafet iddiasının Râzî’nin epistemolojisinde yaptığı etkinin izi sürülecek ve ortaya çıkan sorunlara Râzî’nin geliştirdiği çözümler tartışılacaktır.